
kendi hayatımın senaristi olsaydım nasıl bir senaryo yazardım acaba kendim icin?
diye bir soru geldi aklıma bugün yolda yürürken..
sonra cevap geldi..
senarist zaten benim ki..kağıt da bende kalem de.
şimdiye kadar hep ben yazdim-cizdim..ve de yazdığım bölümleri sevdim..evet hikayeyi kendim yazdığım için kendimle gurur duyuyorum...
attığım her adımın,verdiğim her kararın arkasında duruyorum..
kimi zaman ki çok nadiren pişman olsam da 'iyi ki yapmışım' deme cesaretini gösteriyorum hep..
acı da vardı,drama..
çokça eylence ve de yapmaktan hoşlandığım bir çok şey de.
acılardan bir türlü ders alamadığım uzun yıllar da oldu..
eğlenirken bu çaplı büyük prodüksiyonlu dizi veya filmde oynama şansımın bir kez olduğunu da bildiğim zamanlar..
(bu arada hayat dizi mi film mi buna karar veremiyorum)
bugüne kadar tavlandığım pek azdır..hep ben istediklerimi aldım.
bugüne kadar hiç istemediğim bir işte 1 günden fazla kalmadım.
bugüne kadar sevmediğim biriyle zorla arkadaşlık yapmadım herhangi bir sebepten dolayı.
istemeden yüzüne gülmedim kimsenin.
bugüne kadar güzel dostlar edindim..seçerek..
istemediğim bir alanda hiç bulunmadım.
29 yaşındayım..henüz dizi veya film ilk sezonlarında..kaçıncısı olduğunu hatırlamıyorum yada sayı vermek belki de gereksizdir.bölmek.
hayatcaızmda geriye bakınca ki kaç senesini hatırlıyorumdur aklı selim..13 yaşımdan itibaren sanırım..o zamandan beri hep tek başıma ve özgür oldum..
küçük yaşlarda bile olgun hissediyordum kendimi..(annemin etkisi yadsınamaz tabii ki de)
liseyi geç..
üniversiteyi geçme…geçemedim zaten :D zira 7 yıl okudum dile kolay!7 yıl bi çok şey için uzanca sayılır.
ha o da başaramadığımdan değildi onun kayıtlara geçmesini isterim burda..istemediğimden dolayıydı..sınavlara ki tek ders sınavı 3 yıl üst üste çalışmıyordum..kopya çekme ümidiyle gidip arkadakinin kağıdında yazılanları anlamayacak kadar bilgisizdim kendiminkine geçirmek için…çok asiydim canım….
bu süre zarfında dilediğim kişiyle aşk yaşadım uzunca bir süre (fakat ilişki denen şey karşılıklı 'isteklerden' oluştuğu için 'istekler çatışması' da yaşamadım değil…o başkasıyla olmayı tercih etmiş,seçim bana bırakılmıştı..neyi mi seçmiştim?kalmayı...)
dilediğim ve çok keyif aldığım bir işte çalıştım.
hep güzel tatillere çıktım..bence hayatta çalışmamızın nedeni sadece 'tatillere gidebilmek ve de dünyayı gezmek'
arkadaşlarımla çok güzel tatillere çıktım.
(ooo nasıl şimşekler çaktı ve de gök gürlüyor şu anda harika!)(hii gökyüzü kırıldı sanırım)(bir dakika yeryüzünde ne zaman gök gürledikten sonra şakır şakır dolu kar yağmış ve de yerler beyaz olmuştur..enteresan!)
tekrarlamak gerekecek belki ama üniversiteden sonra da güzel iş yerlerinde bulundum,iyi ilişkiler geliştirdim.
ve deeee en güzelinden işten çıkarıldım..nerden bilebilirdim ki o senenin hayatımın en güzel senesi olucağını.
heeeep yapmak istediiğim avrupa gezisi..bir kalemde çıktı aradan..çok sevdiğim dostum zeynebimle atlamıştık trenlere gez bakalım 'avrupa avrupa' deli deli kulakları küpeli tabi :)
ve nasıl dilemişssem son durağım prag'da burada yaşamayı zamanı gelince gerçekleşti..
burda da güzel yapmışsım..karar verip unutmuşum..
beni tanıyan herkes hindistan'da ne kadar mutlu olduğumu biliyor..bir daha yazarsam 'yeter' diyebilirler.
geçenlerde lana ve onun bir arkadaşı ile bir kafede oturuyorduk..konu nasıl geldiyse şöyle bir cümle kullandığımı hatırlıyorum..
'şimdi veya yarın ölsem üzülmem'
lana hemen 'oh no neden böyle söylüyorsun' dedi..üzüldü benim için..
düzeltmek durumunda kaldım.
'hayır kötü bişey söylemiyorum ki hayatımdan çok memnunum..geriye dönüp baktığımda hep sevdiğim ve istediğim şeyleri yaşadım,güzeldi' dedim..ve bu sözümün de arkasındayım..
ve de işte böyleee..
öhöm..buraya kadar kendimden bahsettim hep..
şimdi 'şimdi'deyiz…
'an'dayız…
her 'anı' yeniden ve isteyerek kendimizi yaratıyoruz.
hayatımızın senaristi biziz...yeter ki bunun farkında olalım.
ne istersek o olmadı mı her zaman?seçtiğimiz işteyiz..sevgilimizi biz seçtik...
yaptığımız seçimlerin sonucunu yaşadık hep..
ne dilediysek oldu şu ana kadar..
'hey bir dakika ben bunu dilememiştim ki?'
diyebilirsiniz hay hay..sorunuzu kabul edip,
verileck cevabım.
'evet efendim bal gibi de bunu istemiştiniz' olacaktır,bir elim belimde diğer elim meydan okurmuşçasına havalı havalı sallanıyor sana karşı :D
canım arkadaşlarım ve de beni izleyen sevgili dostlarım :)
siz hiç etrafınızda sizden başka yol gösteren gördünüz mü?
sizleri zorla ve de silah zoruyla diş hekimi,öğretmen,entel ve de sanatçı,iş bitiren,denetmen (o ne ya adı bile sıkcı-okul müdürü gibi sevilmeyen) ve de satışçı yapan birini.
'bunları hayat bana sundu' derseniz şimdi camdan aşşağıya atarım sizi (lisede bir coğrafya hocamız vardı,sesini gıcıkça inceltip hep böyle konuşurdu)
hayır efendim..hayatımız seçimlerimizden türemiştir.
yaptığı seçimin arkasında duranlarımız azınlıkta bunu biliyorum ama benim amacım sizi bir parça olsun yüreklendirmek.
hiç bişey için geç değil ki..
o gitarı çalmak mı istiyorsun..yaşım geçti.
o dili öğrenmek mi istiyorsun..vaktim yok.
o tatile çıkmak mı istiyorsun..param yok.
o kursa gitmek mi istiyorsun..üşeniyorum.
esasen ben pilot olmak istiyordum..
hani bazı alıntı sözler vardır..okuduğumuzda midemiz bulanır çok duymuş olmaktan dolayı.
size şimdi onlardan birini sarf edeceğim..ister suratınızı ekşitin,ister nanik yapın.benden günah gitti.
kimse sizi izlemiyormuşçasına dans edin.
sonsuza kadar yaşayacakmışsınız gibi hayal kurun.
yarın nalları dikicekmişsiniz gibi yaşayın.
ve dee sizi hiç kimse incitmeyecekmiş gibi birisini 'sevin'.
şimdi bu güzel alıntıyı ilkokul çocuğu gibi bana anlattırmayın fakat ne olur artık 'dilediğiniz gibi yaşamaya' başlayın!
içinizden geldiği gibi.korkmadan.kendinize güvenerek.hayatınıza güvenerek.içinizden geldiği gibi yaşayın ne olur?
hayal kurun..hayallerde yaşayın..hayallere boğulun..
hayal kurmasanız hayatta hiç bir şey gerçek olmaz.bu tıpkı çok uzun yolculukların 'küçük bir adım' ile başlaması gibi (yine gıcık bir alıntı yaptım diimi :) )
bütün sevdiğim arkadaşlarımı ve de hayatlarını düşünüyorum.
hepsini yakalarından tutup sarsmak istiyorum.
'bana bak sen hayatta istediğin işte mi çalışıyorsun?'
'sen!hep gitmek istediğin o yer vardı ya?noldu o?'
'resim yapmayı çok seviyordun?'
demek geliyor içimden..dedim de işte..bu yazıyı okutacağım zaten büyük ihtimalle kendilerine..
ben ise yazı bitmeden isteğimi evrene sunuyorum..
'bekliyorum,
öyle bir zamanda gel ki
vazgeçmek
mümkün olmasın'
ve şimdi tekrar soruyorum canlarım..hazır mısınız?
kendi hayatının senaristi olsaydın nasıl bir senaryo yazardın acaba?
13ü başlayıp 14 marta sarkan bir gecede..pragda..