Wednesday, 30 November 2011
Sunday, 20 November 2011
Saturday, 19 November 2011
Friday, 18 November 2011
büyümek ne güzel şey..
her yaşın ayrı güzelliği vardır demişlerdir ya hep..belki öyledir.henüz her yaşı tatmadım ama şu ana kadar en sevdiğim dönemim bu oldu..buraya taşınmadan üç yıl önce başlayan,yükselen düşen yani düşen kalkan zamandan tut da şimdiye kara olanki..
yirmili yaşlarda değilim diye sevindim bugün bi de..belki o dönemlerimi hatırladığım için..pek iyi değildi ama gerekliydi..sonrası ve sonrası ve sonrası..ama hep bi mücadele hep bi savaş..hala savaş devam ediyor sakin sakin..tam yok olmadı hala orda ama seyri düşük.
o yıllarda geriye dönüp baktığında bir tek hatırlanacak çocukluk olduğu için pek de bakmazdın belki de..nasıl oyuncaklarınla oynadığını mı hatırlıycaksın?..ileriye doğru bir endişe vardı..'nasıl bir hayat geçiricem acaba?10 yıl sonra nerde olurum ki?hiç bir fikrim yok ve korkuyorum..okuldan sonra napıcam?işe girer miyim güzel?evlenmek?sonra hep istediklerimi yapabilecek miyim?nasıl bir gelecek beni bekliyor' diye düşünüp durmak vardı şimdiyse..anı yaşamak ve endişe duymamak üzerine çalışma yapıyorum..
ps:üstesinden gelmen gereken konuları unutma.e.
18.11 prag odası / nicolas jaar
yirmili yaşlarda değilim diye sevindim bugün bi de..belki o dönemlerimi hatırladığım için..pek iyi değildi ama gerekliydi..sonrası ve sonrası ve sonrası..ama hep bi mücadele hep bi savaş..hala savaş devam ediyor sakin sakin..tam yok olmadı hala orda ama seyri düşük.
o yıllarda geriye dönüp baktığında bir tek hatırlanacak çocukluk olduğu için pek de bakmazdın belki de..nasıl oyuncaklarınla oynadığını mı hatırlıycaksın?..ileriye doğru bir endişe vardı..'nasıl bir hayat geçiricem acaba?10 yıl sonra nerde olurum ki?hiç bir fikrim yok ve korkuyorum..okuldan sonra napıcam?işe girer miyim güzel?evlenmek?sonra hep istediklerimi yapabilecek miyim?nasıl bir gelecek beni bekliyor' diye düşünüp durmak vardı şimdiyse..anı yaşamak ve endişe duymamak üzerine çalışma yapıyorum..
ps:üstesinden gelmen gereken konuları unutma.e.
18.11 prag odası / nicolas jaar
Thursday, 17 November 2011
Nicolas Jaar - Time For Us
i am still having shock! this guy is now 21,started to music at 14,realesed his debut album at 17 and later his second album,his own label,agency everything..Respect!
Wednesday, 16 November 2011
Thursday, 3 November 2011
i feel?
Birds flying high you know how I feel
Sun in the sky you know how I feel
Breeze driftin' on by you know how I feel
It's a new dawn
It's a new day
It's a new life
For me
And I'm feeling good
Fish in the sea you know how I feel
River running free you know how I feel
Blossom on the tree you know how I feel
It's a new dawn
It's a new day
It's a new life
For me
And I'm feeling good
Dragonfly out in the sun you know what I mean, don't you know
Butterflies all havin' fun you know what I mean
Sleep in peace when day is done
That's what I mean
And this old world is a new world
And a bold world
For me
Stars when you shine you know how I feel
Scent of the pine you know how I feel
Oh freedom is mine
And I know how I feel
It's a new dawn
It's a new day
It's a new life
For me
And I'm feeling good
Saturday, 29 October 2011
bireysellik
avrupalılar'ın bireyselliğini eleştirmeyi doğru bulmuyorum.
eskiden bu bireyselliğin ne anlama geldiğini hiç anlamıyordum.
kadına indirgeyeyim durumu..paris'te genç kadınlar yalnız otururmuş tek odalı evlerinde,evlenmezmiş diye konuşulduğunda zihnimde karanlık bir oda,uyuşuk bi kedi,üzgün bir hayat geliveriyordu.
peki biz nasıl yaşıyoruz ilişkilerimizi?
dipdibe,kucak kucağa..nefes almadan..sağlıklı mı?
şimdiyse tıpkı da o bahsi geçen kadın profiline benziyorum..bir farkla..
odam rengarenk..cıvıl cıvıl..insandolu..arkadaş..kedi.
en önemlisi bu durumdan son derece memnun olmam..istediğim kadar özgürlük,istediğim kadar sosyallik veya kendime ait zamanlarım..
virginia wolf ne güzel de demiş 'her kadının kendine ait bir odası olmalı' diye..sadece kadınların değil herkesin kendine ait bir alanı olmalı..
insanlara tavsiye vericem haddim veya değil!
nasıl olsa yalnız kalmaktan korkacakları için bu dediğimi kimse beğenmeyecek..
madem illa evlenmek istiyosunuz,çocuk istiyosunuz ayrı evlerde yaşayarak da bunu yapabilirsiniz.bir daha düşünün...
eskiden bu bireyselliğin ne anlama geldiğini hiç anlamıyordum.
kadına indirgeyeyim durumu..paris'te genç kadınlar yalnız otururmuş tek odalı evlerinde,evlenmezmiş diye konuşulduğunda zihnimde karanlık bir oda,uyuşuk bi kedi,üzgün bir hayat geliveriyordu.
peki biz nasıl yaşıyoruz ilişkilerimizi?
dipdibe,kucak kucağa..nefes almadan..sağlıklı mı?
şimdiyse tıpkı da o bahsi geçen kadın profiline benziyorum..bir farkla..
odam rengarenk..cıvıl cıvıl..insandolu..arkadaş..kedi.
en önemlisi bu durumdan son derece memnun olmam..istediğim kadar özgürlük,istediğim kadar sosyallik veya kendime ait zamanlarım..
virginia wolf ne güzel de demiş 'her kadının kendine ait bir odası olmalı' diye..sadece kadınların değil herkesin kendine ait bir alanı olmalı..
insanlara tavsiye vericem haddim veya değil!
nasıl olsa yalnız kalmaktan korkacakları için bu dediğimi kimse beğenmeyecek..
madem illa evlenmek istiyosunuz,çocuk istiyosunuz ayrı evlerde yaşayarak da bunu yapabilirsiniz.bir daha düşünün...
Thursday, 27 October 2011
Wednesday, 26 October 2011
soundcloud.com/minar
`This girl can't breath without music,any single day.`
*-*
My taste of music varies from jazz and blues to electronic..house, deep house,tech house than dnb and his brother dubstep.I mainly like the sound of `Bass` so much..
I also shouldn't underestimate my love of` the way funky music and trip-hop ruffles my body..
Maybe I don’t listen these years that much but I grew up with good rock,psychedelic rock music ,I appreciate their being with me those years...
And life is simply beautiful..I am grateful..right now listening a heart beat-er song while I am writing this note..
…as that beautiful person said 'everything in its right place'
:) and other said 'life without of music is a mistake'
Namaste!
**All is full of love**
Tuesday, 25 October 2011
Saturday, 22 October 2011
Tuesday, 4 October 2011
ayna ayna söyle bana!
Ozellikle baskalari hakkinda olumsuz seyler konusurken ,cok dikkatli olmak gerekli.
Oncesinde neden kin,nefret gibi duygulari bunyemizde tasiyalim ki?
Dusuncelerimiz duygulara donusuyor , duygular da hastaliklari dunyaya getiriyor.
Sonrasinda su gercegi unutmayalim ki insan iliskileri bizim veya toplumun aynasidir, zaten insanlarin olusturdugu toplum beraberlikten ve ihtiyactan dogmus bir iliskiyi de ifade ederler.
Cogu zaman barinma,korunma, gibi seyleri
yaparken yalniz olmayalim ve birbirimize ayna tutup kendimizi taniyalim diye vardirlar.
Mesela su anda gorusmedigin arkadasin icin 'cok bencil ve self merkezliydi,her zaman kendi istedigi olsun istiyordu.' dediginde , bu senin ne kadar `bencil ve her zaman kendi istedigi olsun isteyen self merkezli biri oldugunu` haykirmaktir.
Sikayet olarak bunu bana soyledigin zaman , benim durup seni tum ciplakliginla gormemi sagliyor, sikayet edemem bu tecrubemden,bagira bagira bana kendini anlatmis oluyorsun.
diyecegim o ki,kendinin farkinda olmaya calisiyosan yani biraz dikkat ediyosan
Ve kendini baskasinin hakkinda elestiri yapiyorken buldugunda don bak icine..
ne cikiyor yansimandan?
--
----------------------------------------------------------------------
**all is full of love**
Sunday, 2 October 2011
Friday, 30 September 2011
Wednesday, 28 September 2011
Burning Man 2011 Home
tuylerim diken diken oldu az kalsin da aglayacaktim..bugun bu videolar is yerinde iyi gitmedi.calismam lazim.
neyse `home is where I`m with you`
neyse `home is where I`m with you`
Olağn ikinci yil durum degerlendirmesi
Nerdeyse iki yildir burda yasiyorum, eli kulaginda.
Ilk 3,9,12 ve14. aylarimi ve neler hissettiklerimi cok net hatirliyorum. Imkb borsasi gibi bir hal alirdi cizseydim heralde.hep cevreyle ugrastim, insanlar soyle insanlar boyle. Evet insalar hem soyle hem de boyle bunu hepimiz biliyoruz.
Simdi ikinci yila yaklasirken metrodayim.
Vizyon olarak herkes ayni, pek degismise benzemiyolar, yine gulmuyolar yine kapalilar.
Bu defa sunu ogrendim daha dogrusu hatirladim 'insanlarin senin aynan gibidir,yansimalarinda kendini gorursun' ben belki suratsiz ve zor konusulan bir insan degilim fakat demek ki mevlana da degilim.insanlari oldugu gibi kabul edemiyormusum,baktigimda etrafa icimden cikan neredeyse nefrete yakin bir duyguyla onlari algiliyomusum.ne kadar yanlis!bunun kime faydasi olabilir ki? Ne bana ne onlara.
Bugun 26 eylul 2011.icimde kimseye karsi bir kizginlik yok. En azindan yakinim ve benimle iliski icinde olanlar haric ki en zoru..
of keske dag basinda yasayaydik bari.tek basima,o zaman agaclar mi acaba bana nasil bir insan oldugumu soylerdi, koyuna mi kizardim, yeri gelir kusu,bocegi mi degistirmeye kalkardim?
yarabbim ne kadar zor su kabul edis,var olana teslim olus,biktim usandm ayni sinavlardan butunlemeye kalkmaktan!!
merhaba günlük
Buyudum mu, olgunlastim mi?kendimi cok olgun ve ne arzu ederse elde
edebilecek gibi hissediyorum. Hem sonra sanki disil enerjim dengeye geldi ve
acildi.korkularim yok mu oldu?bilmesem de cevabini acildigimi
hissediyorum.
gercekten hayatim burning man'dan sonra hic eskisi gibi olmadi. Hatta ne dusunuyorum biliyo musun?sanki daha onceki basarilarimdan dolayi evren beni odullendirdi ve bir kademe atlatmaya oraya gonderdi. Aglarini oyle guzel kurdu ki herseyin yerli yerinde oldugunu bir kez daha deneyimletti.hmmm aglar nerden basladi biliyo musun? 2006 olimpos,fetiye,kelebekler,kabak'i iceren tatilimde aldigim o hmmm neydi ki o?İsik?el?
gercekten hayatim burning man'dan sonra hic eskisi gibi olmadi. Hatta ne dusunuyorum biliyo musun?sanki daha onceki basarilarimdan dolayi evren beni odullendirdi ve bir kademe atlatmaya oraya gonderdi. Aglarini oyle guzel kurdu ki herseyin yerli yerinde oldugunu bir kez daha deneyimletti.hmmm aglar nerden basladi biliyo musun? 2006 olimpos,fetiye,kelebekler,kabak'i iceren tatilimde aldigim o hmmm neydi ki o?İsik?el?
Ordan evren yuru ya kulum dedi ama oncesinde tamamen uyuyordum,bu kesin.
acilmaya basladim.kulucka donemi,caylaklik,olgunlasma.sanirim 'caylaklik-olgunluk' arasi bi yerdeyim.
Sonra
multinet,cisco,isten cikarilma,dunyayi gezmeye baslamak,yas 26ydi
sanirim.ordan ver elini hindistan! Dervis gibi yalniz basina yolda
yurumeler,tek basina alinan dersler.hep cikis hala..
Goa,hampi,rajastan,varanassi derken Vipassana..11 gun su hayatta konusmamak sadece ice donmek..ordan kuzeye oksijenin cok oldugu Himalayalara bakmaya gitmek,once bir mola.Rishikesh..mallory'yle tanismak. Onemli bir yeri var..Daha kuzeye dramsala'ya dalai lama'nin sehrindeyken prag'dan cagrilmak..aylar boyunca yukseklerde olmak, yere cakilmak 'eski bir dersle'.. Zor almak-alamamak-zorlanmak..-Alamiyor musun?!?Al bi tane daha.. Kapat simdi kendini!
İnis..
Durma..
Hicbisey yerinde duruyor mu?
Hafiften cikmak cadilar bayramiyla..
Sonra hayatin Bayramlasmasi!
Guzellesmesi..
Cesitli seyehatlar,tanisilan insanlar! Bum!!! ve 'Burning man'.sanki ilk gidisim universite 1'e girmisim gibi yanı devamı olmalı..su dunyada yasadigim en guzel hislerden birini yasamam.her animda bir macera ..
Ve iste burdayim..
Bu sebeple evrene sukurlerimi sunuyorum.evim,isim,seyahatlarim,tanistigim
onca insan,gun batimlari,gun dogumlari,kahkahalarim,hersey icin
sukranlar icindeyim.iyi ki varim,iyi ki burdayim,iyi ki buraya gelmeyi
sectim.dunya cennetin kendisi mi yansimasi mi bilmiyo kimse ama guzel
bir kosesi evrenin..sukran!
Evren!!senden bir dilegim var!bundan sonra birlik enerjisinin yogun oldugu yerlerde yasamak istiyorum.bunu bir kez tattiktan sonra beni bundan mahrum etme.seneye tekrar burning man olur,boom oluröozora olur phys trance partileri olur gitmem gerekiyo..
ve sonraki sorum bunu nasil herkese tattirabilirim??
Simdi kendimi yuksekte hissediyorum (e ucaktayım turkıyeye).hersey benim ve butunun hayrina...
Ps:peki bu muzik masil uygun ruh halime?beraber seyahat ediyoruz sanki..(sanırım shpongle dınlıyordum)
**All is full of love**
Goa,hampi,rajastan,varanassi derken Vipassana..11 gun su hayatta konusmamak sadece ice donmek..ordan kuzeye oksijenin cok oldugu Himalayalara bakmaya gitmek,once bir mola.Rishikesh..mallory'yle tanismak. Onemli bir yeri var..Daha kuzeye dramsala'ya dalai lama'nin sehrindeyken prag'dan cagrilmak..aylar boyunca yukseklerde olmak, yere cakilmak 'eski bir dersle'.. Zor almak-alamamak-zorlanmak..-
İnis..
Durma..
Hicbisey yerinde duruyor mu?
Hafiften cikmak cadilar bayramiyla..
Sonra hayatin Bayramlasmasi!
Guzellesmesi..
Cesitli seyehatlar,tanisilan insanlar! Bum!!! ve 'Burning man'.sanki ilk gidisim universite 1'e girmisim gibi yanı devamı olmalı..su dunyada yasadigim en guzel hislerden birini yasamam.her animda bir macera ..
Ve iste burdayim..
Bu sebeple evrene sukurlerimi sunuyorum.evim,isim,
Evren!!senden bir dilegim var!bundan sonra birlik enerjisinin yogun oldugu yerlerde yasamak istiyorum.bunu bir kez tattiktan sonra beni bundan mahrum etme.seneye tekrar burning man olur,boom oluröozora olur phys trance partileri olur gitmem gerekiyo..
ve sonraki sorum bunu nasil herkese tattirabilirim??
Simdi kendimi yuksekte hissediyorum (e ucaktayım turkıyeye).hersey benim ve butunun hayrina...
Ps:peki bu muzik masil uygun ruh halime?beraber seyahat ediyoruz sanki..(sanırım shpongle dınlıyordum)
**All is full of love**
Thursday, 8 September 2011
Thursday, 25 August 2011
Wednesday, 24 August 2011
Osho and Freedom
The freedom from something is not true freedom.
The freedom to do anything you want to do is also not the freedom I am talking about.
My vision of freedom is to be yourself.
It is not a question of getting freedom from something. That freedom will not be freedom, because it is still given to you; there is a cause to it. The thing that you were feeling dependent on is still there in your freedom. You are obliged to it. Without it you would not have been free.
The freedom to do anything you want is not freedom either, because wanting, desiring to do something, arises out of the mind -- and mind is your bondage.
The true freedom certainly comes after choiceless awareness, but after choiceless awareness the freedom is neither dependent on things nor dependent on doing something. The freedom that follows choiceless awareness is the freedom just to be yourself. And you are yourself already, you are born with it; hence it is not dependent on anything else. Nobody can give it to you and nobody can take it from you. A sword can cut your head but it cannot cut your freedom, your being.
It is another way of saying that you are centered, rooted in your natural, existential self. It has nothing to do with outside.
Freedom from things is dependent on the outside. Freedom to do something is also dependent on the outside. Freedom to be ultimately pure has not to be dependent on anything outside you.
You are born as freedom.
...
Freedom from is ordinary, mundane. Man has always tried to be free from things. It is not creative. It is the negative aspect of freedom.
Freedom for is creativity. You have a certain vision that you would like to materialize and you want freedom for it.
Freedom from is always from the past, and freedom for is always for the future.
Freedom for is a spiritual dimension because you are moving into the unknown and perhaps, one day, into the unknowable. It will give you wings.
Freedom from, at the most, can take away your handcuffs. It is not necessarily beneficial -- and the whole of history is a proof of it. People have never thought of the second freedom that I am insisting on; they have only thought of the first -- because they don't have the insight to see the second. The first is visible: chains on their feet, handcuffs on their hands. They want to be free from them, but then what? What are you going to do with your hands? You may even repent that you asked for freedom from.
...
Basically you are totally free to choose, but once you choose, your very choice brings a limitation.
If you want to remain totally free, then don't choose. That's where the teaching of choiceless awareness comes in. Why the insistence of the great masters just to be aware and not to choose? Because the moment you choose, you have lost your total freedom, you are left with only a part. But if you remain choiceless, your freedom remains total.
So there is only one thing which is totally free and that is choiceless awareness. Everything else is limited.
The freedom to do anything you want to do is also not the freedom I am talking about.
My vision of freedom is to be yourself.
It is not a question of getting freedom from something. That freedom will not be freedom, because it is still given to you; there is a cause to it. The thing that you were feeling dependent on is still there in your freedom. You are obliged to it. Without it you would not have been free.
The freedom to do anything you want is not freedom either, because wanting, desiring to do something, arises out of the mind -- and mind is your bondage.
The true freedom certainly comes after choiceless awareness, but after choiceless awareness the freedom is neither dependent on things nor dependent on doing something. The freedom that follows choiceless awareness is the freedom just to be yourself. And you are yourself already, you are born with it; hence it is not dependent on anything else. Nobody can give it to you and nobody can take it from you. A sword can cut your head but it cannot cut your freedom, your being.
It is another way of saying that you are centered, rooted in your natural, existential self. It has nothing to do with outside.
Freedom from things is dependent on the outside. Freedom to do something is also dependent on the outside. Freedom to be ultimately pure has not to be dependent on anything outside you.
You are born as freedom.
...
Freedom from is ordinary, mundane. Man has always tried to be free from things. It is not creative. It is the negative aspect of freedom.
Freedom for is creativity. You have a certain vision that you would like to materialize and you want freedom for it.
Freedom from is always from the past, and freedom for is always for the future.
Freedom for is a spiritual dimension because you are moving into the unknown and perhaps, one day, into the unknowable. It will give you wings.
Freedom from, at the most, can take away your handcuffs. It is not necessarily beneficial -- and the whole of history is a proof of it. People have never thought of the second freedom that I am insisting on; they have only thought of the first -- because they don't have the insight to see the second. The first is visible: chains on their feet, handcuffs on their hands. They want to be free from them, but then what? What are you going to do with your hands? You may even repent that you asked for freedom from.
...
Basically you are totally free to choose, but once you choose, your very choice brings a limitation.
If you want to remain totally free, then don't choose. That's where the teaching of choiceless awareness comes in. Why the insistence of the great masters just to be aware and not to choose? Because the moment you choose, you have lost your total freedom, you are left with only a part. But if you remain choiceless, your freedom remains total.
So there is only one thing which is totally free and that is choiceless awareness. Everything else is limited.
Monday, 15 August 2011
Petr
one of the best festivals ever..best dj performance..maybe an unknown one but made us dance 4.5 hours non stop..it was amazing!
he played this song as a last song..and i dont want to forget the moments i was enjoying so i am puting this here..
long live petr for sure we`ll be following you somewhere around prague :)
Sunday, 7 August 2011
Monday, 1 August 2011
Sunday, 31 July 2011
Thursday, 14 July 2011
Friday, 10 June 2011
Friday, 13 May 2011
Tuesday, 5 April 2011
hayat bana güzel.
hayat güzel..
hatta hayat bize güzel..
bir de hayat bize oyun...
oyun alanında,sahnede güzel rollerimiz,karakterlerimizi var..
çıkmış oynuyoruz..
her an yenilenen bir senaryonun içinde gidip geliyoruz kendimizle karakterimiz arasında..
bir 'o' bir 'ben' oluyoruz..kendimiz hep arkada..
'istediğim bu' diyoruz ..çünkü bunu istiyoruz..
başlıyoruz..
evet 'ben bu şekildeyim ya sen?'
o da :'ben de bu…'
kahkahalar,sarılmalar,gözler eller karışmış,kokular..
hüzünler geliyo sahneye,ağlamalı sahneler,yağmur..
ışıklar kapanıyo..karanlıklar yaşanıyor..
grilere dönüyo..
sahne bir an için boş..
yaşanıyo sonuna kadar..
yorulduk..
'ara verelim.'
'camın kenarında oturmak istiyorum biraz'
..temiz hava ciğerlerime dolsun
seni istiyorum..
güneş doğuyor..
seni istiyorum..
beni istiyorsun.
benimle oluyosun..
oyuna katılıyosun.
oynuyoruz..
mutluyuz..
hayat bize güzel.
hatta hayat bize güzel..
bir de hayat bize oyun...
oyun alanında,sahnede güzel rollerimiz,karakterlerimizi var..
çıkmış oynuyoruz..
her an yenilenen bir senaryonun içinde gidip geliyoruz kendimizle karakterimiz arasında..
bir 'o' bir 'ben' oluyoruz..kendimiz hep arkada..
'istediğim bu' diyoruz ..çünkü bunu istiyoruz..
başlıyoruz..
evet 'ben bu şekildeyim ya sen?'
o da :'ben de bu…'
kahkahalar,sarılmalar,gözler eller karışmış,kokular..
hüzünler geliyo sahneye,ağlamalı sahneler,yağmur..
ışıklar kapanıyo..karanlıklar yaşanıyor..
grilere dönüyo..
sahne bir an için boş..
yaşanıyo sonuna kadar..
yorulduk..
'ara verelim.'
'camın kenarında oturmak istiyorum biraz'
..temiz hava ciğerlerime dolsun
seni istiyorum..
güneş doğuyor..
seni istiyorum..
beni istiyorsun.
benimle oluyosun..
oyuna katılıyosun.
oynuyoruz..
mutluyuz..
hayat bize güzel.
Wednesday, 30 March 2011
Wednesday, 16 March 2011
Tuesday, 8 March 2011
Tuesday, 1 March 2011
spor
sanırım hayatımda ilk kez faydalı bişeye bağımlı oluyorum..bırakıyorum anacım kendimi kollarına :)
Sunday, 27 February 2011
dear praha sen mi büyüksün ben mi?
dedim ve el sıkıştık.şimdi arkadaşız her anlamda.
direnmeyince ahenkle güzelleşti çevrem,sağım solum sobe..
çıkıştan sonra düpedüz gidiyorum..çiçek açıyorum buz gibi havada.
iyi ki yine her şey yerli yerinde be thom!
direnmeyince ahenkle güzelleşti çevrem,sağım solum sobe..
çıkıştan sonra düpedüz gidiyorum..çiçek açıyorum buz gibi havada.
iyi ki yine her şey yerli yerinde be thom!
Monday, 21 February 2011
Saturday, 19 February 2011
Tuesday, 8 February 2011
Saturday, 5 February 2011
Friday, 4 February 2011
Wednesday, 2 February 2011
okul
hep zor dersler..çalışmak istemediğin yerlerden sorular..çok sıkıldım..bitse de gitsek artık..uf.
Tuesday, 1 February 2011
The Beatles-Within You Without You / Tomorrow Never Knows
Turn off your mind, relax and float down stream
It is not dying, it is not dying
We were talking about the space between us all
And the people who hide themselves behind a wall of illusion
Never glimpse the truth, then it's far too late, when they pass away
We were talking about the love we all could share
When we find it, to try our best to hold it there with our love
With our love, we could save the world, if they only knew
Try to realise it's all within yourself
No one else can make you change
And to see you're really only very small
And life flows on within you and without you
It is not dying, it is not dying
We were talking about the space between us all
And the people who hide themselves behind a wall of illusion
Never glimpse the truth, then it's far too late, when they pass away
We were talking about the love we all could share
When we find it, to try our best to hold it there with our love
With our love, we could save the world, if they only knew
Try to realise it's all within yourself
No one else can make you change
And to see you're really only very small
And life flows on within you and without you
Friday, 28 January 2011
like a rolling stone
jimi'ye
-naber be jimi
demişler
-yuvarlanıp gidiyoz be ya
demiş.
bu arada ses canavar gibi güzel geliyo,mütiş bir kayıt ki konserde olduğumu düşünemiyorum!
-naber be jimi
demişler
-yuvarlanıp gidiyoz be ya
demiş.
bu arada ses canavar gibi güzel geliyo,mütiş bir kayıt ki konserde olduğumu düşünemiyorum!
hey joe nabtın bolum?!
eski bir dostun güzel sesi,ışıldayan soğuk güneş,eskilerden gelen sesler ve ne desem ki..bugun yaşama sevinci doluyum..
camdan bakıyorum..sakin ve sıradan bir gün.İnsanlar pıtır pıtır köpeklerini gezdiriyo,koşturmaca yok her zamanki gibi bu şehirde..hava buz gibi,güneş yandan yandan sırıtıyo..
bugünü çok sevdim.
camdan bakıyorum..sakin ve sıradan bir gün.İnsanlar pıtır pıtır köpeklerini gezdiriyo,koşturmaca yok her zamanki gibi bu şehirde..hava buz gibi,güneş yandan yandan sırıtıyo..
bugünü çok sevdim.
Friday, 21 January 2011
jeff buckley-grace live from somewhere
ben buldum benim hayallerimdeki erkek jeff buckley bence.
tatlı,tipi tam sevdiğim gibi,üstelik müzisyen,duygusal,romantik,iyi söz yazarı,kesin sevecendir de,iyi bi arkadaştır..uuvv:)
tatlı,tipi tam sevdiğim gibi,üstelik müzisyen,duygusal,romantik,iyi söz yazarı,kesin sevecendir de,iyi bi arkadaştır..uuvv:)
Tuesday, 18 January 2011
dolmuş ay ve yıldızlı yazı
çok güsel fotoğraflar çekmek istiyorum..aslında şimdiye kadar çektiklerimden şöle sallasam biraz güzelleri çıkabilir ama daha çok olsun baktıkça hoşuma gitsin istiyorum..sadece kendim için çekiyorum,başka bir niyetim yok.
ha bu arada napıp nedip bir sürü güzel dolunay fotoğrafı çekicem,bakmaya doyamıyorum şu aya,yıldızlara..himalayalar'ın 4200'ünde çekmediğim ama hafızamda bir fotoğraf var,tarifi mümkün değil..gece..ayı batırdım..sonsuz sayıda yıldız,başka tek bir ışık kaynağı yok..kayıyorlar,kırpışıyolar..tutulmuştum,konuşamamıştım..öyle ki çadıra gidip makinamı almak aklıma bile gelmemişti..hani 'yaşıyorum!' dediğim anlardan veya 'iyi ki yaşıyorum da bu manzarayı gördüm' dediklerimdendi.kimbilir belki yolum yine böle güzel bir geceye düşer bu defa yakalaybilirim o kareyi..
bi de bu siteye de daha çok ilgi göstericem: http://theminar.blogspot.com/
not:bu fotoraf net değil,sadce bunun doğrusun çekicem diyorum şimdilik.
ha bu arada napıp nedip bir sürü güzel dolunay fotoğrafı çekicem,bakmaya doyamıyorum şu aya,yıldızlara..himalayalar'ın 4200'ünde çekmediğim ama hafızamda bir fotoğraf var,tarifi mümkün değil..gece..ayı batırdım..sonsuz sayıda yıldız,başka tek bir ışık kaynağı yok..kayıyorlar,kırpışıyolar..tutulmuştum,konuşamamıştım..öyle ki çadıra gidip makinamı almak aklıma bile gelmemişti..hani 'yaşıyorum!' dediğim anlardan veya 'iyi ki yaşıyorum da bu manzarayı gördüm' dediklerimdendi.kimbilir belki yolum yine böle güzel bir geceye düşer bu defa yakalaybilirim o kareyi..
bi de bu siteye de daha çok ilgi göstericem: http://theminar.blogspot.com/
not:bu fotoraf net değil,sadce bunun doğrusun çekicem diyorum şimdilik.
Saturday, 15 January 2011
Rocket 88 (Original Version) - Ike Turner/Jackie Brenston
tarihteki ilk rock n roll şarkısıymış..vay be!
Saturday, 8 January 2011
Sunday, 2 January 2011
Subscribe to:
Posts (Atom)